Nikolai Medtner, nasıl bir giriş yapsak; belki romantizm devrinin kapanan gülleri arasında açan zambak gibi romantik şiirsel bir girişe ne dersiniz? Tabii bu epeyce klişe olabilir fakat bu aynı zamanda bir eserine gönderme aslında: The Rose (Gül) op 29 no 6. Puşkin'in şiirine dayanan bu eserin sözlerinde, Gül tomurcuklarının kuruması (Zamanın hayatın geçiciliği) ona rağmen aynı zamanda zambakların açılması (umut, devamlılık) gibi söylemler barınıyor. Bunu aslen Nikolai Medtner'in kendi bestecilik kariyeriyle özdeşleştirebiliriz. Çünkü kendisinin zamanında cidden romantizm devri artık haliyle kendisini fazla kurallarını aştırarak aynı zamanda bazı bestecilerin avrupai müziğine başka kıtaların müziğiyle tanıtması-uyarlamask ve deneysellikleriyle belli farklı müzikal üsluplara ayrışmıştı bu da romantizmden uzaklaşılmaya sebebiyet artık veriyordu. Hala sürüyordu sürmesine lakin Fransa'da Debussy öncülüğünde değişen müzik anlayışı diğer bestecilerde de farklı şekillerde de patlak veriyordu: Kulağa alışılmadık gelen armonilerin sıklığı, döneme göre fazlasıyla çığır açıcı ritmik kullanımlar (Stravinsky'nin Primitive Bahar Ayini balesi), Renk paletlerin çoğalması, Parodik diyebileceğimiz eski anlayışlarjn canlandırılması (Ravel'in neoklasiszmi) Formun öneminin yıkılışı (Debussy'nin uğraşları sonucu), Deneysel kullanımlar ve alışılmadık enstrümanların kullanılması (Satie'nin skandal Parade'si), tonal anlayışını yıkan/tonal olmayan müzikler yazmak (Schönberg'in pre serialist anlayışı) ve Mistik söylemler üzerine yeni sentetik modlar üretimi gibi (Orta ve Geç dönem Scriabin) birçok yeni şeyler ortaya çıkıyordu. Bu sırada Romantizm devri birkaç besteciyle yaşamaya çalışıyordu, tabii romantizm de bu yeni teknikleri de bünyesine de alıyordu ve Post Romantizm adı altında ya da geç dönem Romantizm adı altında bir oluşum oluşuyordu. Wagner'la birlikte çok yoğunlaştırılan bu duygular silsilesi yazımı popülerliğini bir nevi yitiriyordu diyebiliriz. İşte Romantizmin solan gülleri böyleydi, peki bu her şeye rağmen Romantizmi o zamanda hala o devirle andıran besteciler kimdi? 20. Yüzyıllarında hala etkin romantik bestecilerden biri kesinlikle Sergei Rachmaninoff'tu. Ki kendisinin çok yoğun romantizmiyle tanırız epeyce popülerliğini yadsınamazdır. Peki aslında onun da çok yakın arkadaşı olduğu ve hatta "Rusya'nın en büyük bestecisi" nitelediği adam Nikolai Medtner'e ne dersiniz?
Evet, Rachmaninoff bu sözlerle nitelemişti Medtner'i. Peki nasıl oluyor da bu kadar övgüyle bahsettiği bir adamı biz bilmiyoruz çok? Nedendir bilinmez, çünkü kendisi kendi zamanında pek popüler olamamıştır. Belki birkaç sebepler sayabiliriz: Müziğinin fazla yoğun oluşu, bazılarının aşırı zor olması (Sonatları gibi), halka çok hitap edememesi sayılabilir. Öyleyse öncelikle hızlı bir tanıtalım:
Nikolai Medtner 1880 yılında doğmuş Rus bir besteci. Aslen Alman kökleri de olan bu besteci Moskova Konservatuarında Pavel Pabst, Sergei Taneyev (kendisi besteci de) gibi ünlü piyanistlerle öğrenim görüp Taneyev'in desteğiyle besteci olmaga karar verdi. Besteciliğinde Beethoven geç sonatlarından ve yaylı quartetlerinden etkilenerek yazdı lakin ilk eserleri ne tam almandı ne de tamamen rus genel olarak gayet kendisine özgün bir üslubu vardı. Şimdi besteciliğine ve tanınırlığına gelirsek yine, kendisi ilk eserlerini yazarken Rachmaninoff ve Scriabin'in genç bir çağdaşı görüldü. Ki ilk sonatı (op 5 F minor) Rachmaninoff tarafından farkedildi ve arkadaşlıkları başladı. Medtner bu sıralarda Alman yazarların şiirlerini şarkı yaparak (Goethe) Almanya'dan yayınlamalatla gelir sağlamaya çalışıyordu. Aslında ilk eserlerinde oturan üslubu genel olarak gelişkin ve aynı çizgidedir diğer eserlerinde. Fakat popülerlik konusunda şanslı değil. Belki de bir etmeni dar bir çizgide ilerlemesi de olabilir. Çünkü Medtner, aynı Charles Valentin Alkan ve Frederic Chopin gibi hep piyano odaklı işler yazmıştır. Eserleri öyle böyle şekilde her türlü piyano içermektedir: Ya solo piyano işleri, ya piyanoyla beraber keman sonatları veya keman eserleri ya da piyano eşlikçisi olarak vokal eserler. Evet eser kataloğunun içerdiği başlıca enstrümanlar sadece bu kadardır (piyano konçertosu hariç tutuyorum). Ama en büyük etmenin eserlerinin dinleyiciye hitap edememesi ve fazlasıyla zor olması olduğunu sanıyorum.
Örneğin Sonata Minacciosa (Tehditkâr Sonat) op 53 no 2 en zor işlerinden biridir, yayıncısı bu sonattan sonra Medtner'e kendisinin artık onları çalacak kişileri de düşünmesini, kolay eserler yazmasını fazlasıyla rica eder.
Peki her şeye rağmen Medtner'i bu kadar öven Rachmaninoff bu adamın nesini böyle fazla övmüştür ki tüm Rusya'daki herkesten önde görüyor? Öncelikle ilk neden basit, ikisi de modernizm etkisinden nefret etmekte ve bu bestecileri de beğenmemeleridir (Stravinsky, Prokofiev ve diğer sovyet besteciler) -hatta üstte bahsettiğimiz "Sonata Minacciosa" yeni müziğin "tehditkarlığı" üzerine yazılmıştır- Rachmaninoff arkadaşının kendisine benzeyen ve yoğun anlatışını öne çıkarmak istemesi sayılır. İkincil olarak Medtner'in birçok yönden zengin yazım şeklidir gerçekten.
Söylemek gerek, Medtner gerçekten halka hitap etmiyor çünkü müziği salon kişilerini, elit kesimi ya da birçok halk kesmini beklentilerini karşılayamayacak ve onları aşan unsurlar barındırır. Medtner'in müziği kolay anlaşılır değildir, aşırı bir romantik lirizmi kokar bunu bilirsiniz ama bunu fazlasıyla komplike aktarır. Medtner Konservatuvarda Kontrpuan dersleri almıştır ve bunları fazlasıyla kullanmaktan çekinmez. Bu da dinleyiciyi işte bu sebeplerle çok çekmeyebilir diye düşünüyorum. İlk sonatında bile dahi çok fazlasıyla voicing (birden fazla ses unsurları) vardır. Birden fazla melodi, ses unsurları, değişken ritmik kalıpları, zorlu teknik gerekçeler ve fazlasıyla kontrpuanik yazımın takibi zordur. Ama her daim böyle de yazmaz. Fairy Tale (Peri masalları) birkaçı gayet basit bir yazımı ve ona bağlı lirizmini kaybetmez de. Fakat bunlar küçük parçalardır ve maalesef bestecimizi kurtarmaz. Ki kendisi Bolşevik isyanı ve Rus iç savaşlarında ülkeden gidememiş, sonunda arkadaşı Rachmaninoff onu Amerika'ya çağırdığında orada da bu sefer kendisi ayak uyduramaz. Bu zamanlarda Almanya'dan aldığı yayıncılık parası da kesilir ve işler zorlaşır kendisi için. Bu zamanlarda kendi öğrencileri ve arkadaşlarından sürekli yardım görmek zorunda kalır. Lakin son senelerinde yüzüne şans güler ve Londra'da beğenilir. Yaşamının son günlerini İngiltere'de geçirir ve burada da zaten son eserlerinden biri Piyano konçertosu no 3'ü yazar.
Dediğimiz gibi zor ve yoğun anlatımlı yapısı kendisini popüler yapmamıştır fakat kendisi umudunu asla kaybetmemiştir. Koyu bir hristiyan olmasından kaynaklandığını düşündüğüm umudu başta dediğimiz zambağa benzetebiliriz işte. Her ne kadar sıkı sıkıya bağlı kaldığı muhafazakâr üslubu, mensubu olduğu romantizm kendisine çok güzel zamanlar yaratmasa da kendisi bu camiaya en zengin eserleri bırakmıştır. Solan güller arasında sonbaharın son rengarenk çiçekleri gibi bu eserlerden bahsedelim,
Kendisi 14 tane piyano sonat yazmıştır. Hepsi birbirinden farklı karakterde olan bu sonatların kendi içerisinde ayrı ayrı güzellikleri vardır. Özellikle Night Wind Sonata (Gece rüzgarı) yazdıkları içinde zirvedir. Ultra romantik adlandırabileceğim tek bölümlük formunda (Liszt sonatı gibi lakin belli bir karakterizasyon yoktur) olan eser hem aşırı teknikal unsurlar barındırır hem de rüzgarın sayısız aşk ve acıyla karışık tüm betimlemeleriyle 30 dakikalık bir deneyim yaşatır. Sonata Ballade, Sonata Reminiscenza, Sonata Tragica, Sonata Romantica ve Sonata Minacciosa'ya da bakmanızı öneririrm ki 5'i de zengin yazımıyla çok sesli anlatımlarıyla (Sonata minacciosa devrinin en zor füglerinden birini taşır mesela) duygusal yüklülüğüyle dinlemenizi tavsiye ederim.
3 Keman sonatı vardır, aslen en başarımı olduğu formlar da bunlardır. Özellikle üçüncü sonat içlerinde magnum opuslardan biridir. B minör olanı yani ilk sonatı piyano eşliğinde Medtner'in kendisi kaydetmiştir, kayıtlar konusunda değineceğim. Üç sonat da kendi içerisinde eşsizdir. İlk sonata çok ilginçtir misal. Canzonetta (italyan şarkısı) ile başlar melankolik. Sonra bir dans bölümü gelir ardından bir Diathrombre (diyatrambr, Dionysos'a yapılan şarap şenlikleri) ile biter. Üçüncü sonat ise formsal olarak başyapıttır, baştan aşağı kontrpuanla doludur ve teknik olarak keman ustalarının ilgisini epey çeken pasajlar vardır yani bir nevi keman konçertosu kıvamındadır (Oisteakg kaydetmiştir mesela)
3 Piyano konçertosu vardır, Medtner aslında orkestra yazımında hep sorun yaşamıştır ve bunu arkadaşlarına mektuplarında dile getirir. Bu formlarda aslında bu eserler harikadır yine de. Özellikle son piyano konçertosu yine başyapıtlarından biridir. İngilterede hintli finansör destekçisine adadığı bu eser yazmış olduğu en güzel lirik eserlerinden biridr. Tüm konçertolarını kendisi kaydetmiştir
Fairy tale'ler Chopin'in Mazurkalarına karşılık gelir mi bilmem ama öyle görüniyor ki imza eserlerinden biridir Chopin için mazurka neyse. Fairy Tale isimden anlaşılacağı üzere masaldır. Fakat bu masallar gerçek masallardna etkilenme değildir her zaman. Örneğin hamletten etkilenmiş, Kral Leat givi Shakespeare tragedyalarından yazılma Fairy Tale'ler de var hatta bildiğiniz romantik şiirlerden etkilenme Fairy Tale'ler de. Biraz içeriği terimsek karmaşaya sebep olsa da müziğin kendisi cidden masalsı diyebiliriz. Burada teknik kasmadan özgür bir form var diyebiliriz. Hepsi birbirinden özgün, yoğun anlatımlı, çok hoş parçalardır. Yine birkaçını Medtner'in kendisi kaydetmiştir
Son olarak son eseri asıl Magnum opi olarak niteleyebileceğimiz eseri, Piyano Beşlisinden bahsedelim. Piano Quintet olan bu eser 4 yaykı ve piyano içerir. Hayatı boyunca bu eserle uğraşan Medtner bunu en iyi eserim olarak adlandırır. Uzun bir imbikten geçmiş, kaynatılıp damıtılmış bu eser cidden en iyi eseridir. İnandığı uzun bir hristiyanlık inancını içine yerleştirdiği bu eserde, Ölümün kendisi (Dies irae teması) Pişmanlığın kendisi (İkinci bölümün ana teması), İsa ve kurtuluşun kendisi vardır (üçüncü bölüm, isanın yolunda yürümeyi andıran adı benzeri ritimler ve melodi) Kontrpuanla donatılmış, Tematik dönüşümlerin çarpıcılığı, armonik değişimlerin yarattığı dramatize anlar, yaylıların eklediği bir sürü ton ve renkler... Bu eserle alakalı bir hikaye: Medtner bu eseri kaydediyor fakat bu kaydedişten önce aslında bir kalp krizi geçiriyor. Bundan kurtulunca, Tanrının ödülü olarka gördüğü bu sağlığına dönüşümde hemen bu eseri kaydediyor.
İşte bu ultra(marin) Romantik bestecinin birkaç kayıtları:
(Bu arada Medtner kendisi çok becerikli ve yetenikli bir piyanistti, şanslıyız mi kayıtlarına sahibiz)
Keman sonatı no 1: (bestecinin kendisi piyanoda)
https://youtu.be/PTDAcjoTV1Q?si=voy0Yk5ynZ4QZdV-
Keman sonatı no 2:
https://youtu.be/N-M1u0hljPc?si=fPV1z8CG1ADDH_6b
Keman sonatı no 3 (epica):
https://youtu.be/iw3h2NAryuM?si=OSquakMDG_wifekG
Tüm Peri Masalları: (bestecinin kendi performanslarını da içeriyor)
https://youtu.be/RprgHRMekpE?si=Xc7ObtXCoWSv0HmH
Piyano konçertosu 1: (bestecinin kendisi piyanoda)
https://youtu.be/1FG6TCul7eM?si=oibecq-09Wh9e1YB
Piyano konçertosu 2: (bestecinin kendisi piyanoda)
https://youtu.be/D2p-PUA0fGs?si=-uTFX4O5vjhPmoQN
Piyano konçertosu 3 (ballade): (bestecinin kendisi piyanoda)
https://youtu.be/A6wtcOX0UI0?si=fwwhLfZwUpXq900b
Piyano beşlisi: (bestecinin kendisi piyanoda)
https://youtu.be/A85Yhsm_WyY?si=vXRxx2TedwoJ3kcP
Tüm piyano sonatları:
https://youtu.be/mkWcA94EYSo?si=3jaicECFSeaH4Yvh
Sonata ballade ve Sonata tragica (bestecinin elinden):
https://youtu.be/LFKx8n2sfCM?si=BiP9daORPKAIRxXh
Birkaç vokal şarkısı: (Besteci Piyanoda eşlikçi)
https://youtu.be/jGT2pWdmQ20?si=CQmWepjpsqAUQPLC
https://youtu.be/l6dinoF_q8k?si=SktBTTu2OvEi9fhD
https://youtu.be/1PyCqknS_xI?si=SCzaT1_CI_QoZr61
Çok başarılı bir biyografi, müzikal tarafına bol bol yer vermişsin. Tebrik ediyorum. Kendi icralarını ben de oldukça beğeniyorum.
Translator